HAKİKATEN GENEL SEÇİMMİ VAR ?
ADAYLAR ESNAF TURUNA ÇIKTI MI?
İnsanın “Böyle seçim dost ülke başına” diyesi geliyor. Şurada seçime, hemde genel seçime bir ay gibi kısa bir zaman kaldığı halde hiç kimsede bir seçim haleti ruhiyesi görmek mümkün değil.
Eskiden seçim öncesi ekonomik dalgalanmalar yıkıcı boyutlara ulaşabiliyordu. Ekonomide borsadan dövize, faize, hatta gayrimenkul fiyatlarına kadar bir çok kalemde yükselişler, düşüşler birbirini kovalıyordu. Hatta seçim sonrası muhtemel hükümetlere, ya da kabinelere göre yatırımlar planlanıyor, döviz tahminleri yapılıyordu.
Başta menkul kıymetler borsası olmak üzere tüm piyasalar, dünyada en fazla iki konudan etkileniyordu; Biri savaş hali, diğeri de seçim hali. Ama bakıyoruz genel seçime hızla yaklaşan Türkiye’de hiçbir piyasada seçimin esamesi yok. İMKB derseniz, endeks normal seyrinden milim şaşmamış, döviz öyle, faiz öyle, tüm piyasalar kendi kulvarında, kendi ölçülerinde normal seyrini sürdürüyor.
Yani piyasalarda seçim bahaneli hiçbir olumsuzluk yok. Olumsuzluk yok da, olumluluk var mı? Hayır, oda yok. “Yahu seçim geliyor, piyasalarda “seçim bereketi” olurdu, varmı? bir bakın diyecek olduk. Dahası matbaalarda milletvkili adaylarının posterleri basılıyordur, afişler hazırlanıyordur, çakmak, kalem, kül tablası, bayrak gibi parti ve partililerin promosyon malzemeleri sipariş veriliyordur” diyecek oldum, aldığım cevaplar hayli ilginçti:
“Efendim poster baskısı falan hiç yok denecek kadar az. Çünkü seçim yasağı ve her yere astırılmama gibi gerekçelerle matbaalarda fazla baskı yok. Matbaaları dolaştık. Matbaalarda öyle seçim bereketi falan diye bir harekete rastlamadık. Promosyon ve eşantiyon parti malzemelerine gelince onda da hayli ilginç bir gelişme ve dudak uçuklatacak bilgiler aldık. Sıkı durun; ‘Partiler ve adaylar kalem, çakmak, flashbellek gibi promosyon malzemelerini ÇİN’e sipariş verdiler’ Evet yanlış duymadınız, piyasalar seçim malzemelerinde bile ÇİN DARBESİnden nasibini aldılar.
OY İSTEMEYE DE ÇİN’E GİTSEYDİNİZ YA..
Demekki partilere seçim masrafı olarak dağıtılan para da yerli piyasalar yerine Çin’in yolunu tuttu, yazık.Kala kala bir tek terzilere iş kaldı. Doğrusu tek olumlu haber terzilerden ve fotoğrafçılardan geldi. Fotoğrafçılar stüdyo resim çekme randevularını gece yarılarına kadar veriyorlar. Bazı adaylar aile fotoğraflarını bile çektirmek için çoluk çocuk ailece gece yarısı fotoğrafçıların yolunu tutuyorlar.
Terzilerde de durum aynı prova randevuları gece yarılarına kadar yapılabiliyor. Zaten onlar 4 yılda bir iş yapıyorlardı, yine öyle oldu. Yani terzilerin beklentisinde bir aksaklık yok.İşleri açıldı. Buna da şükür.
Bu arada seçim gezisi deyince adayların ilk aklına gelen “esnaf gezisidir.” Adaylar üçer beşer, partili gruplar halinde çarşı Pazar esnafın nabzını tutuyorlar. Esnaf dert yanıyor, adaylar kafa sallıyor. Eğe seçilirlerse dertlere çözüm bulacakları sözünü veriyorlar. Adaylar yeni “Tamam işi bitirdik oyları kaptık” deyip dükkandan çıkıyorlar. Ama esnaf tecrübeli, ne olacağını, poltikacı sözünün ne anlama geldiğini biliyor.Ama yine de adayı güler yüzüyle karşılayıp, güler yüzüyle uğurluyor.
Ama esnafın en büyük derdi adaylara AVM darbesini anlatmak oluyor. Bakalım adaylar, yüzbinlerce esnafın ekmeğini elinden alan AVM yayılmacılığı konusunda neler yapacak hep birlikte göreceğiz. Bu arada esnaf bu seçimde promosyon malzemelerini Çin’de yaptıran adaylara da bir çift söz söylemeyi ihmal etmiyor; “Seçimden seçime bize gelirsiniz, eşantiyon siparişlerini ucuz diye Çin’e verirsiniz. Oy istemeye de Çin’e gitseydiniz ya….”
Fikret HELVACIOĞLU
