Bankalar son dönemde kobi bankacılığına yöneldi. Tüm bankalar kampanya üstüne kampanya düzenleyip küçük işletmeleri hedef kitle olarak görüyor. Çünkü kamu gelirinin yüzde 70’i dolaylı vergilerden (ÖTV-KDV) yani harcamalardan elde ediliyor. Yüzde 20’si de çalışan kesimden, dahası esnafın yanında çalışanlar, işçiler ve memurlardan yapılan kesintilerden oluşuyor. Kısacası bu büyük potansiyel bankaların da dikkatini çekmiş durumda. Nitekim en son kampanya Akbank’ın TESK ile yaptığı anlaşma sonucu söz konusu bankanın post giderlerinde esnafa tanıdığı cazip imkanlarla ortaya konuldu. Diğer bankalar da benzer imkanları esnafa sunmaya hazırlanıyor.
Buraya kadar her şey yolunda gibi. Ancak esnaf cephesinde yolunda gitmeyen tek şey esnafın yeniliklere ayak uyduramayışı ve her geçen gün erimesi. Çünkü enaf sayısında geçen yıllara göre ciddi düşüş var. 2012 yılında 2 milyon civarında olan TESK’in üye sayısı 1 milyon 700 binlere düşmüş durumda.
Peki esnafın yaşaması, ayakta kalabilmesi için ne yapması gerekiyor? Öncelikle teknolojiye ayak uydurması ve kendini yenilemesi gerekiyor. Kim ne derse desin, hızla gelişen internet dünyası ticareti de içine almış durumda. E-esnaf’a giriş yapmayanın geleceği karanlık görünüyor. Çünkü alışverişin kültürü hızla değişiyor. İnsanlar artık sokak sokak gezip almak yerine internetinde dolaşıp bir tuşla alım yapıyor.
İşte dergimizin elinizdeki bu sayısında “e-esnaf” a geniş yer verdik. Bakkaldan kasaba, marketten lokantaya, pastaneye kadar tüm işyerleri için geçerli olan bir sisteme sayfalarımızda yer verdik.
Eğer saydığımız işyerlerinden birine sahipseniz, “mahalleesnafi.com”a girerek bu site üzerinden satış yapabileceksiniz. Ve göreceksinizki tezgahınızdaki ürünlerinizi bir tıkla satmayı başaracaksınız.
Demir Ali Toktaş isimli genç bir girişimcinin gerçekleştirdiği “mahalleesnafi.com” isimli site sayesinde esnaf müşterinin kendi ayağına gelmesini beklemeyecek. Demir Ali Toktaş, sisteme kayıtlı kullanıcıların portal üzerinden üye iş yerlerinin güncel ürünlerini görüntüleyebileceğini ifade ederek, verilen siparişin en kısa zamanda müşterinin kapısına gideceğini söyledi. Böylece tüketici de bir tıkla bakkal amcaya ulaşabilecek.
Değerli okuyucular bu sayımızda daha bir çok ilginç konuyu bulacaksınız ve ilgiyle okuyacaksınız. Bağkur’la ilgili son gelişmeler ve özellikle de birikmiş borçlara gelen ödeme kolaylığı öncelikli haberlerimizden biri olacak.
Bu sayıdaki bir diğer önemli konumuz, 5996 sayılı Gıda Yasası çerçevesinde “Hijyen Eğitim Belgesi” denetimlerinin 5 Temmuz’da başlamasıdır. Belgesi olmayan esnafa 250 ile 1000 TL ceza kesilecek olması hayli önemli. Yani 5 Temmuz, gıda ve hizmet sektörlerinde bir milat gibi görünüyor.
Bir diğer dosyamızda Türkiye’de ve AB ülkelerinde esnafın nasıl korunduğunu mukayese eden bir haberi içeriyor. AB ülkelerinde Küçük İşletmeler Yasası esnafa olağanüstü koruyucu tedbirler getirirken bizim esnafımızı bir nebze koruması beklenen “Perakende Yasası” on yıldan beri beklenmesine rağmen hala gerçekleşmedi. İşte bu konuda dergimiz sayfalarında yer aldı.
PWC Küresel Toplam Perakende Araştırma sonuçlarıda bu sayıda işlediğimiz bir diğer konumuz. Tüketicinin tercihlerini ortaya koyan araştırma sonucu “Güvene dayalı alışveriş”i ön plana çıkarıyor. Tüketici tercih kriterleri güven, fiyat, lokasyon ve işletme çalışanlarını sevme gibi niteliklerden oluşuyor. Böyle olunca da esnafın avantajlı yanı dikkat çekiyor.
Piyasalardaki mübarek ramazan ayı bereketinden, 5 Temmuz denetimlerine kadar birbirinden ilginç konuların yer aldığı bu sayımızı keyifle okuyacağınızı umuyor sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir ramazan ayı diliyoruz.