BİLGİ EDİNME HAKKI
Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde 9.10.2003 tarihinde TBMM’de kabul edilip, 24.10.2003 tarih ve 25269 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu bu Kanuna bağlı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik, dört yılı aşkın süredir yürürlüktedir. Nevar ki uygulamada bazı yanlışlıklar yapıldığı da bir gerçektir. O nedenle özellikle kimlerin bu haklardan yararlanabileceği, bu hakkın hangi kurum ve kuruluşları kapsadığı, hangi konularda bilgi ve belge istenebileceği ve takip edilecek usul hakkında kamuoyunun aydınlatılması gerektiği kanısındayım.
Bu kanuna göre bilgi ve belge istenebilecek kurum ve kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Örneğin Devlet Daireleri, esnaf ve sanatkarlar odası, ticaret odası, tabipler odası v.b.
Anlaşıldığı üzere bir şahıstan veya bir şirketten bu kanuna dayanarak bilgi ve belge istenemez. Kanunda belirtilen esaslar içinde, herkes belirttiğimiz kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge isteme hakkına sahiptir. Türkiye’de ikamet eden yabancılar ile Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler ise kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak koşuluyla ve özellikle karşılıklılık ilkesi kapsamında bu haktan yararlanabilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Kanunun belirlediği istisnalar dışındaki her türlü bilgi ve belgeyi yine Kanunun belirlediği süre içinde başvurana vermekle yükümlüdürler. Onun içinde başvuruları etkin, hızlı ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve teknik önlemlerin alınması yükümlülüğü getirilmiştir. Başvuru üzerine istenen bilgi ve belgeler onbeş iş günü içinde teslim edilmelidir. Ancak İstenen bilgi ve belge başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden temin edilecekse, yahut başka bir kurum ve kuruluşun görüşü alınmak gerekiyorsa, ya da başvuru içeriği birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendiriyorsa bu süre otuz iş günüdür. Şayet istenen bilgi ve belgelere erişim için bir harcamaya ihtiyaç olursa idare başvuru sahibine durumu bildirir. Bildirim tarihi itibariyle onbeş iş günlük süre kesilir. Başvuru sahibi onbeş iş günü içinde istenen ücreti ödemezse talebinden vazgeçmiş sayılır.
Bilgi ve belge istemlerinin cevabı yazılı olarak veya elektronik ortamda başvuru sahibine ulaştırılır. Başvurunun reddedilmesi halinde bu kararın gerekçesi ve buna karşı başvuru yolları belirtilir. Bu başvuru yolları esas itibariyle idari yargıya başvurmak suretiyle olur. Ancak istem Devlet sırrına, veya Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin olduğu gerekçesiyle reddedilmişse başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz edebilir. Kurul bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi ve belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler. Kurula itiraz başvuru sahibinin idari yargıya başvurma süresini durdurur. Kurul itirazı reddederse, yasal süresi içinde idari yargıya başvurma hakkı doğar.
Bilgi edinme hakkına konu edilebilecek bilgi ve belgeler ile bilgi edinme hakkının sınırları nelerdir, birazda bundan söz edelim.
İstenecek bilgi ve belge, başvurulan kurum ve kuruluşun elinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken belgelere ilişkin olmalıdır. Ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz sonucunda oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belgenin verilip verilmemesi kurum ve kuruluşun takdirine bağlıdır. Şayet istenen bilgi veya belge başvurulan kurum ve kuruluştan başka bir yerde ise başvuru geri çevrilmez, o kurum veya kuruluşa gönderilir ve durum ilgilisine yazılı olarak bildirilir. Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür ilan ve benzeri yollarla kamu oyuna duyurulmuş bilgi ve belgeler başvuru konusu yapılamaz. Ancak böyle bir talep varsa, o bilgi ve belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir. Bir başka istenemeyecek bilgi ve belge türü de gizlilik dereceli ve açıklanması yasaklanmış olan bilgi ve belgelerdir. Açıklanabilir bilgilerle, açıklanamayacak bilgiler birlikteyse bunların birbirlerinden ayrılabiliyor olup olmadığına bakılır, ayrılabiliyorsa gizlilik dereceli ve açıklanması yasak olanlar dışındaki kısım gerekçeli olarak başvurana yazı ile bildirilir.
Bilgi edinme hakkının sınırları ve kapsam dışında kalan hususlara gelince; Bu konu kanun ve Yönetmelikte ayrıntılı biçimde tadat edilmiştir.
O nedenle Yönetmeliği esas olarak, sınırlamaları ve kapsam dışı konuları madde başlıkları halinde bilgilerinize sunmakla yetineceğiz.
a- Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler,
b- Ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler,
c- İdari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler,
d- Adli soruşturma ve kavuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler,
e- Özel hayatın gizliliği,
f- Haberleşmenin gizliliği,
g- Ticari sır,
h- Fikir ve sanat eserleri,
i- Kurum içi düzenlemeler,
j- Kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiyeler,
k- Tavsiye ve mütalaa talepleri.
Dilekçe Hakkı :
“ANAYASA MADDE 74 – Vatandaşlar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.”
Görüldüğü üzere temel haklardan biri olan dilekçe hakkı ile bilgi edinme hakkı birbirine benzemektedir.
Ancak yukarıdaki izahattan anlaşılacağı üzere, özellikle başvurulacak kurum ve kuruluşlarla, başvuru konusu ve usul bakımından önemli farklar görüyoruz.
Sonuç olarak bu iki yasal düzenleme demokratik kurallar, temel hak ve özgürlükler ve nihayet insan hakları açısından gerekli ve yararlı haklardır.