İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği / İSTESOB

BERA-YI HASSA NAM-I DİĞER: KADAYIF


Un, su ve tuz bir araya gelince neler olur, neler… Geleneksel lezzetlerimizden birisidir kadayıf. Tarihi Selçuklular Dönemi’ne kadar uzanır. Selçuklu ve Anadolu Beylikleri zamanında imaretler ve aşhanelerde verilen yemekler listesinde kadayıf da vardır. Mutfak defterinde “bera-yı hassa” olarak kayıtlara geçmiştir.

Kadayıf ya da tel kadayıf, un ve suyun karıştırılmasıyla elde edilen hamurun ince teller haline getirilmesi sonucu elde edilir. En çok Balkanlar, Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinde tatlı olarak tüketilir. Kadayıf sözcüğü Arapça’dan gelen “kadife” sözcüğünün çoğuludur.

Tel tel ve incecik olan kadayıf, her un ile yapılmaz. Karaman ve Konya çevresinde yetişen buğdaydan elde edilen un kullanılır. Un su ile buluşup, özel kalıplardan ince şeritler halinde dökülerek sıcak saçta kurutulur. Osmanlı dönemimde her evin mutfağında mutlaka bir kadayıf ve baklava tepsisi bulundurulurdu.

İstanbul Yufkacılar ve Kadayıfçılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ayhan ÜNAL, “Kökleri Selçuklulara kadar dayanan ve Balkanlar’dan Ortadoğu’ya kadar bir çok mutfakta yer alan kadayıf bugün maalesef eski şaşaalı günlerini yaşamıyor. Bayram’ın vazgeçilmezi tatlılar içinde kadayıf da bulunmalıdır” diyor.

Exit mobile version