Yeşilçam’ın ve Amerikan salon filmlerinde şehirleşmenin en belirgin motifi kuaför salonlarında ellerinde moda ve magazin dergileri okuyan, saçlarında demir bigudiler ile saç kurutma makinalarının içinde bekleyen kadınlar olmuştur.
Fön makinasının yoğun bir şekilde kullanılması ile mizanple geleneği de rafa kalktı. 80’lerin sonlarına kadar popülaritesini koruyan bu saç tarama biçimini Nurten Altın devam ettiregeliyor. 1977’den bu yana mizanple makinası ile müşterilerinin saçlarını tarayan Altın, “Saçı minik tutamlar halinde metal bigudilere sarıyor, sonrasında ise saçı bir file ile topluyoruz. Bu şekilde saçı, sıcak hava üfleyen mizanple makinasının içinde kurutuyoruz. Kuruyan saçı tarak ve fırça yardımı ile şekillendiriyoruz. Fön makinası ile yapılan saçın kuruma ve yıpranması daha fazladır. Mizanple makinasının saça asla zararı yoktur. Taranan saç, uzun bir süre kullanılabilmektedir” diyor.
