5362 Sayılı Kanun Değişmeli

5362 SAYILI KANUN DEĞİŞMELİ

 

5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu; esnaf ve sanatkârlar ile bunların kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen kapsamlı bir kanundur. Aynı konuda 4.8.1964 tarihinde 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu yürürlüğe girmiş, yürürlükte kaldığı 40 yıl 10 ay 16 günlük sürede altı kere değişikliğe uğramış, 21.06.2005 tarihinde 5362 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile hukuk sistemimizden tümüyle çıkarılmıştır. Ne var ki, yürürlük dönemi üç yılı henüz aşmış olan bu Kanun’da birçok bakımdan ihtiyacı karşılayamaz durumdadır. Bunun en önemli nedeni yürürlüğe girdiği tarihte dahi yetersiz olmasıydı. Ayrıca üç yıllık tatbikatın düşündürdükleri ve şartlardaki değişmeleri de dikkate aldığımız zaman şimdilerde Kanun’da geniş şekilde bir değişikliğe gidilmesi gerektiği kanısındayız. Bu konuya Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’nun da (TESK) önem verdiğini biliyoruz. Nitekim ön çalışmaları sürdürülen Esnaf ve Sanatkârlar Şurası’nın ağırlıklı konularından birisi de budur. Biz de aynı konuda daha önce dile getirdiğimiz öneri ve temennilerimizi toplu halde ve tekrar ilgililerin bilgilerine sunmayı faydalı bulduk.

 

Kanunla İlgili Önerilerimiz: 

  • Amaç:

Devletin koruyucu ve destekleyici katkısı ile ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan gelişmelerini sağlamak ibaresi eklenmelidir. (Madde.1)

  • Esnaf Ve Sanatkârın Tanımı:

Esnaf ve sanatkarların tanımı; Avrupa Birliği (AB) müktesebatı ve normlarına uygun hale getirilmelidir. (Madde 3/a)

  • Odaya Kayıt:

Hatlı ticari araçların (minibüslerin) kayıtlı olması gereken oda; ikametgâh esasına göre değil, hattının başlangıç adresindeki yetkili oda olması gerekir. Çünkü minibüsler bakımından hat, sabit işyeri sahiplerinden farklı değildir. Minibüsün işyeri hattıdır. (Madde 6)

  • Üyelik Şartları:

Odaya esnaf ve sanatkârların yanlarında çalışanların da üye olabileceği hükme bağlanmalıdır. (Madde 7)

  • Üyeliğin Son Bulması:

Bu konuda tam bir kargaşa yaşanmaktadır. Müracaat tarihi mi, vergi kaydı kapanış tarihi mi esas alınacak açıkça belirtilmelidir. Aynı durum Sicil için de geçerlidir. (Madde 8,68)

  • Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon genel kurulu görev ve yetkileri maddelerine genel bir hüküm eklenmelidir:

“Yönetim kurulunu (Odanın, Birliğin, Federasyonun, Konfederasyon’un) gayesine uygun olarak yukarıdaki fıkralar dışında kalan konularda görevlendirmek” (Madde 10, 20, 29, 37)

  • Defter Tasdiki:

Esnaf ve sanatkârın ticari defterlerinin tasdiki üyesi olduğu oda tarafından yapılmalıdır. (Madde.11)  

  • Oda, Birlik ve Federasyonlara ile Konfederasyon’a yurt dışındaki benzer kuruluşlara üye olmak, üye yapmak ve yardım;

Dernekler Kanunu ve Vakıflar Kanunu’nda olduğu gibi; oda, birlik, federasyon ve Konfederasyon’da amaç veya faaliyetleri doğrultusunda uluslararası faaliyet ve işbirliğinde bulunabilme, yurt dışında şube ve temsilcilik açabilme, üst kuruluşlar kurabilme ve yurt dışında kurulmuş kuruluşlara üye olabilme ile, yurtiçi ve yurtdışın da kişi, kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakti bağış ve yardım alabilme hakkı verilmelidir. (Madde 11, 22, 30, 39)

  • Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyon’da AR-GE ve Danışmanlık

Birlik, federasyon ve Konfederasyonda zorunlu, Oda’larda ise gerek görülmesi halinde AR-GE kurulmalıdır. Keza ihtiyaç duyulduğunda laboratuar, test analiz merkezi v.b. yerler açılabilmelidir. Yine Yasada ifade edilmiş olan danışmanlık hizmetine işlerlik sağlanmalıdır. (Madde 11, 22, 30, 39)

  • Oda’nın Fesih Sebeplerinden Olan Bakanlık Uyarısı:

Bakanlıkça yapılacak uyarıya rağmen mevzuata aykırı genel kurul kararlarının iki ay içinde düzeltilmemesi hükmü ağır ve yanlışlıklara neden olabilecek mahiyettedir. Çünkü Bakanlığın yorumu yanlış olabilir. Onun için fesih yerine Bakanlıkça olağanüstü genel kurul yaptırılması daha uygun olur. (Madde 15/b)

  • Üye Sayısı:

Fesih sebeplerinden olan üye sayısı 100’e düşürülmelidir. (madde 15/d)

  • Birlik Denetim Kurulu’nun Odaların İşlem, Hesap ve Defterlerini İnceleme Yetkisi:

Bu işlem sadece Bakanlığın isteği üzerine yapılabilmektedir. Oysaki Birlik Yönetim Kurulu kararıyla da yapılabilmelidir. (Madde 23/e)

  • Odalarda ve Konfederasyon’da Disiplin Kurulu:  

Halen yalnızca birliklerde disiplin kurulu var. Birlik ve Konfederasyon’da da üst disiplin kurulu oluşturulmalıdır. Birlik disiplin kurulu oda disiplin kurulunca verilen uyarma, kınama ve para cezalarında itiraz mercii olmalı ve oda organlarında görevliler hakkında kovuşturma yapmalıdır. Konfederasyon Disiplin Kurulu da birliklerin aynı tür kararlarında itiraz mercii olmalı ve birlik ile federasyon organlarında görev alanlar hakkında kovuşturma yapmalıdır. Böylece halen birlik disiplin kurulunun uyarma, kınama ve para cezası dahil bütün kararları için idare mahkemesine dava açma kuralı daraltılmış, ancak üyenin itiraz hakkı da korunmuş olacaktır. (Madde 24)

  • Birlik Disiplin Kurulu Kararları: 

Birlik Disiplin Kurulu’nun uyarma, kınama ve para cezası, yürürlükten kalkmış olan 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanunu’nun 30’uncu maddesinde olduğu gibi kesin olmalı ya da üst disiplin kuruluna itiraz sureti ile çözümlenmelidir. (Madde 24)

  • Sicilde Belge Tasdiki Ücreti:  

Bu ücret Birlik gelirlerine eklenmelidir. Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Müdürlüğü Birliğin bünyesinde ve her türlü giderleri birlikçe karşılanan bir birimdir. O nedenle birliklerde olduğu gibi sicilde de Belge Tasdiki’nin gelirler arasında sayılması gerekir. (Madde 25)

  • Konfederasyon Genel Kurulu’nun Teşkili:

Birlik ve Federasyonların Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Konfederasyonun görevde bulunan Genel Başkanı, Yönetim Kurulu ve dışarıdan seçilenler hariç denetim kurulu üyelerine ek olarak birliklerin çalışma bölgesi olan illerin milletvekili sayısı kadar delegeden oluşmalıdır. Şimdiki durumda ülkemizin en küçük birliği ile en büyük birliği arasında en fazla 6 temsilci farkı vardır. Örneğin Gümüşhane beş ise İstanbul onbir’dir. Bu oran Anayasa’nın özüne ve sözüne aykırı olduğu gibi hak ve adalet ölçüleriyle de bağdaşmaz. (Madde 36)

  • Genel Kurul İşlemlerinde Süre: 

Kanunun 42’nci maddesi ile 49’ncu maddesindeki süreler çelişmektedir. O nedenle 42’nci maddedeki süreler 25 gün olmalıdır. (Madde 42, 49)

  • Olağanüstü Genel Kurul Toplantıları:

Kanunun yürürlükteki haliyle, özellikle de birlikler bakımından kötüye kullanılabilir. Genel Kurul üyelerinin ¼’ü genel kurul isteyebilmektedir. Bu sayı çok azdır. Çünkü iki liste ile seçime gidilen, bir genel kurulda kaybeden listeye oy verenler ile seçilen listede adı olmadığı için küsenlerin sayısı çoğu zaman ¼’ü bulabilir. O zaman da devamlı surette hep olağanüstü genel kurulla uğraşılacaktır. Bu sebeple; Olağanüstü genel kurul istemi için genel kurul üyelerinden yarıdan fazlasının talebi ve istemin haklı ve geçerli nedene dayanması gerekmelidir. Keza, denetim kurulunun bu yöndeki kararı üye tam sayısıyla ve haklı, geçerli sebebe dayanarak istenilebilmelidir.

Olağanüstü genel kurulda, genel başkan veya başkan seçimi ancak yönetim kurulu asıl ve yedek üyeleri de seçilirse mümkün olmalıdır. (Madde 44)

  • Oda Unvanı Değişikliği:

Kanunda Ana sözleşmenin esaslı maddeleri ile unvan değişikliğindeki nisap aynı tutulmuştur. Oysaki odaların unvanları çalışma bölgesinin bulunduğu belde ve ilçe adının değişmesi nedeniyle sık sık değiştirilmesi gereken bir durumdur. O nedenle unvan değişikliğinde birliğin muvafakatını almak suretiyle genel kurula katılan üyelerin 2/3’ünün kabulü ile yeterli sayılmalıdır. (Madde 45/Son)

  • Eğitim Şartı:

5362 sayılı Kanun’un uygulamasında en çok zorlanılan hususlardan biri de Denetim ve Disiplin Kurulu’na seçileceklerde lise ve ortaokul mezunu olmak zorunluluğudur. Yönetim kurulu için ilkokul mezunu olmak yettiğine göre, denetim ve disiplin kurulu içinde en az ilkokul mezunu olmak yeterli sayılmalıdır. Orta yaş ve üzerinde esnaf ve sanatkârlarımız açısından o zamanların ülkemiz eğitim düzeyine göre değerlendirilmesi yapılırsa önerimizin haklılığı daha çok ortaya çıkar. Ayrıca, ortaokul ve lise mezunu kimsenin seçilmek istemeyeceği ihtimalide düşünülmelidir. Kaldı ki, genel kurul orta ve yüksek eğitimli üye var ve göreve talipse zaten tercihini onlardan yana kullanır. (Madde 50/a)

  •  İki yıl oda üyeliği şartı:

5362 sayılı Kanunun uygulamasında karşılaşılan bir başka ihtilaf “ise en az iki yıldır odaya kayıtlı olmak” ibaresinin yorumudur. Kanun koyucunun böyle bir süre belirlemesi, seçilecek kimsenin tecrübeli olması anlamını taşır. O halde bu süreyi şahsın seçildiği günden geriye doğru hesaplarken aralıksız olma şartı düşünülemez. Beş yıl, on yıl hatta daha fazla meslek kolunda hizmet vermiş ve üyelik yapmış bir esnaf sanatkârın çeşitli nedenlerle bir süre işini bırakmış olması halinde, eski dönemini hesaba katmamak yanlış olur. Kaldı ki; aynı Kanunun “Üyeliğin son bulması” başlığını taşıyan 8’nci maddesi son fıkrasında; “Üyeleri sicil tarafından silinenlerden üye niteliğini tekrar kazananların oda üyeliği sicil tarafından tekrar tesis edilir. Bu şekilde üyeliği tekrar tesis edilen üyenin daha önce kazanmış olduğu haklar aynen devam eder” denilmektedir. Yine, 507 sayılı Kanun’un “Yönetim kurulu” başlığını taşıyan 20’nci maddesinin “Oda yönetim kuruluna seçilebilmek için:” bölümünün (b) fıkrasında; “Odanın faaliyet alanında en az üç yıl bilfiil çalışmış olmak ve en az altı aydan beri odanın kayıtlı üyesi bulunmak,” ibaresi yer alıyordu. Açıkça görüldüğü üzere, burada iki ayrı değerlendirme bulunmaktadır. Birisi; tecrübe yani odanın faaliyet alanında çalışmış olmak, diğeri ise odaya üye olmak. 5362 sayılı Kanun’daki 2 yıl (ne zaman olursa olsun) fiilen çalışma zamanıdır. Üyelik zamanı ise “… Halen çalışıyor bulunmak” şeklinde ifade edilmiştir. Bu maddenin anılan fıkrasının farklı yorumlara yer verilmeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği kanısındayız. (Madde 50/b)

  • Seçilme Hakkı:

Birden fazla odanın üyesi olanlar, yalnızca bir odanın organlarında görev alabilmektedir. Seçilme şartlarını taşıyan her üye birden fazla oda’da seçilebilmelidir. Şimdiki durum Anayasamızın “Kanun önünde eşitlik” başlığını taşıyan 10 uncu ve “seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları” başlığını taşıyan 67’nci maddesine aykırıdır. (Madde 51)

  • Yönetim ve Denetim Kurulu Toplantısına Katılmamak:  

Kanunda, mazeretsiz olarak üst üste üç toplantıya katılmama yönetim kurulu üyeliğinde çekilmiş sayılma sonucunu doğurmaktadır. Ama mazeretli-mazeretsiz katılmama hali konusunda bir hüküm yoktur. Bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısından fazlasına katılmayanların yönetim kurulu üyeliği de düşmelidir. Bu süre 507 sayılı Kanun’da altı aydı. Aynı uygulama denetim kurulu toplantıları için de geçerli olmalıdır. (Madde 53,55)

  • Huzur Hakkı ve Aylık Ücretler: 

Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşlarında görev alanların huzur hakkı ve aylık ücretlerine genel kurulları karar vermelidir. Çünkü genel kurullar kuruluşun mali imkânlarını, iş kapasitesini ve çalışma bölgesinin genişliğini göze alarak daha özenli bir hesap yapar.

Esnaf ve Sanatkârlar Meslek kuruluşlarında birden fazla organda görev alanların sadece birinden ücret alması da haksızlık ve Anayasa’nın angaryayı yasaklayan maddesine aykırıdır. (Madde 56)

  • Kullanılacak Beyanname, Defter ve Makbuzlar: 

Bu Kanuna tabi meslek kuruluşlarında kullanılacak defter, beyanname, makbuz, fiş ve belgeler ile oda üyelerinin mesleklerinin icrası nedeniyle resmi kurum ve kuruluşlara verecekleri belgelerin basım ve dağıtımı ile bedellerinin tahsiline esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları yetkili kılınmalı, bu belgelerden Bakanlık e-esnaf ve sanatkâr veri tabanında elektronik ortamda düzenlenenlerin bedeli, bunu düzenleyen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşuna ait olmalıdır. (Madde:60)

  • Aidat: 

Üye aidatı yıllık gelir vergisi beyannamesinde gösterilmeli ve vergi daireleri tahsil ederek elektronik ortamda ilgili oda hesabına aktarılmalıdır. (Madde 61)

  • Fiyat Tarifesi: 

Taksi, minibüs, servis aracı ve halk otobüsü gibi ticari araçların fiyat tarifesi diğer mal ve hizmetlerin tarifesinde olduğu gibi, ilgili oda tarafından hazırlanıp Birlik tarafından onanmalıdır. Böylece 5216 sayılı Kanun’la 5362 sayılı Kanun arasındaki çelişki giderilmiş olur. (Madde 62)

  • Meslek Kolu:

Esnaf ve sanatkârların meslek kollarının belirlenmesinde; ayrıntılar değil, ana vasıflar dikkate alınmalı ve mümkün olduğunca meslek kolu sayısı azaltılmalıdır. (Madde 63)

  • Muafiyetler:

Bu madde daha net olarak yorumlanabilecek şekilde düzenlenmelidir. (Madde 65)

  • Sicile Kayıt Mecburiyeti ve Sicil İşlemleri:

Oda ve sicil kaydının kapatılmasındaki kopukluğu giderici yöntem belirlenmelidir. Zira, oda kaydını kapatanlar, çoğu kez sicile gitmemektedir. Sicilde yapılan meslek değişikliği yeni kayıt sayılmamalı, normal değişiklik gibi uygulanmalıdır. (Madde 68)  

  • Kayıt ve Tescil Harcı: 

Alınan sicil harcının yarısı hiçbir kesintiye tabi tutulmadan ilgili birliğe gelir kaydedilmelidir. Bu konuda vergi mevzuatında da gerekli değişiklik yapılmalıdır. (Madde 69)

  • Sicil Gazetesi İlanı: 

Sicil gazetesi ilan bedelinin bir kısmı ilanı veren üyenin mensubu olduğu meslek odasına, bir kısmı ilanı veren üyenin bulunduğu ildeki birliğe, bir kısmı ilanı veren üyenin mensubu olduğu meslek odasının bağlı olduğu federasyona ve bir kısmı Konfederasyon’a verilmelidir. Federasyon yoksa o kısımda birliğe verilmelidir. (Madde 70)

  • Eğitim: 

Devletin de katkısı ile mesleki eğitim merkezleri ve işletmeler üstü eğitim merkezleri yaygınlaştırılmalıdır. (Madde:71)

  • Mesleki Eğitim Fonu: 

Bu fona genel bütçeden her yıl önemli miktarda tahsisat ayrılmalı ve kullandırılmalıdır. (Madde 73)

  • Mesleki Eğitimin Finansmanı: 

Bu maddeye de devletin desteği eklenmeli ve meslek kuruluşlarının gayrisafi gelirinden ayrılan pay oranı arttırılmalıdır.

  • Süreler: 

Kanunda belirtilen süreler Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı ile uzatılabilmelidir.

  • Yargı Mercii:

Kanunda hangi hallerde adli, hangi hallerde idari dava açılacak belli değil, bu konuya açıklık getirilmelidir.